14 Ocak 2012 Cumartesi

Tek Cümle

Sen misin bu acıları yaşatan bana.
Yoksa ben miyim büyüten her şeyi…
Sen misin içimdeki bu aşkı yücelten.
Yoksa o aşk mı seni bu denli kutsallaştıran…
Ben miyim ölürcesine seven seni..
Yoksa sen misin sevdiren kendini.
Ben miyim tek cümlen ile ölüme koşacak.
(Seni seviyorum)
Yoksa sen misin tek kelimenle beni öldürecek.
(Git)

Çaresiz

Hani gözyaşlarına hakim olamaz ya insan, kayar gider gözünden yanağına.
İşte öylesine kayıp gittin hayatımdan, bilinmezliğe, engel olamadım.
Hani ömrünü tamamlamış bir yaprak kopar ya dalından, düşer yere ve kapılır asi bir rüzgara savrulur oradan oraya.
İşte öylesine koptun dalından ve sürüklendin, engel olmadım.
Hani en sevdiğin insan can verir ya kollarının arasında gözlerinin içine bakarak, tek cümle kuramayarak,kadere teslim olarak, çare bulamazsın ya ölüme.
İşte öylesine can verdin içimde, çare bulamadım, engel olamadım…

Kaygısız

Senin hiç korkuların olmadı mesela, yalnız kalmak, kaybetmek, terk edilmek, mutsuz olmak gibi. 
Sen hiç kimseyi özlemedin, başını ellerinin arasına alarak, düşünüp sabahlamadın, hayatın bütün yükü çökmedi omuzlarına, koca bir öküz oturmadı yüreğinin üzerine. 
Çünkü senin hiç korkuların olmadı hayata dair, bana dair, yaşananlara dair.… 
Senin sadece beklentilerin vardı. 
Fakat unuttuğun şuydu, her korku bir bitişe ön hazırlıktı...

Karamsar

Bu aralar isyan edesim var. 
Her şiirde dünyayı alt üst etmek istiyorum. 
Kalemimle yaşanmış tüm aşkların üzerini çizmek, güneşi karartmak, ayı öylece asılı bırakmak gökyüzünde, bütün yıldızları yere dökmek… 
Karamsarlık dışında hiçbir şey yazmamak ve en çok arzuladığım şey, her şiirimde seni öldürmek istiyorum. 
Her mısrada seni diriltip, her mısra bitiminde yeniden, yeniden, yeniden öldürmek.

Sevme Beni

Günün birinde, ellerini başının arasına koyarak “ne salakmışım” diyeceksen sevme beni.
Ben günlerce uykusuz kalırken, sen anlık yorgunluklarının muhasebesini yapacaksan sevme.
Sevme beni, ömrümü sana adamışken, bana ayırdığın vakit için üzüleceksen.
Bana acıyacaksan, pişman olacaksan, lanetler okuyacaksan adımı her andığında, sevme beni.
Sevme beni her tartışmada arkanı dönüp gideceksen.
Sen o gururu her şeyin üstünde tuttuğun ve sahip çıktığın sürece sevme…

Sevme beni…

Farzet Ki

Farzet ki hiç tanışmadık seninle, o günaydını demedim, mevsim ilkbahar değildi ve bahanelerim yoktu seninle konuşmak için.
Farzet ki elini tutma cesaretini bulamadım, gözlerinin içine bakarak seni seviyorum demedim, özlemedim, hasret çekmedim, ağlamadım, acı çekmedim.
Farzet ki yaşanmadı benli o anlar, biz hiç kavga etmedik, ben hiç üzülmedim, ne sen bana hoşçakal dedin ne de ben ardından öylece baka kaldım.
Farzet ki ben ölmedim, belki hiç tanımadığın bir insanım, hatta senin, benim yaşadığımdan bile haberin yok…

Benzeyiş

Öylesine tarifsiz sevdim ki seni, başaramayacağımı bildiğim halde gökyüzündeki tüm yıldızları avucuna indirme çılgınlığına bile kalkışabilirdim.
Cehenneme gitme pahasına işlediğin tüm günahların tek varisiydim.
Çok şey istemedim senden, azıcık bana benze istedim, aşık ol demedim az da olsa sev dedim.
Uyurken üzerimi ört istedim, camı kapa üşürsün demeni bekledim, hiç yapmadığın halde beni öperek uyandırmanı özledim.
Evet, çok şey istemedim senden.
Sadece biraz bana benze istedim, olmadı.
Korkarım ki ben sana benzemeye başladım…